9 Aralık 2013 Pazartesi

Kutup

aynıydı adı
yaşadıkları yerin
ama 
farklı dünyaların 
hayvanlarıydılar
ne bir bardak çay içebildiler
iş çıkışında
ne
sinemaya gidebildiler
beraberce
ne de dolaşabildiler
kol kola
göremediler birbirlerini
bir ömür boyunca
belki bir hayvanat bahçesinde
diye beklerken
ayının
beyaz kürküne hasret öldü
smokinli papyonlu
şarlo penguen

(Ayılar kutupların kuzey olanında, penguenler güney olanında yaşadıklarından kelli,
ve bir hayvanat bahçesinde yan yana konulmadıysalar eğer hasbelkader,
ne acıdır, birbirlerini hiç göremediler)

e.p

5 Aralık 2013 Perşembe

Pembe Bisiklet

Özgürlüğe sürülüyor her biri..
Pedallar özgürlüğe çevriliyor hevesle.
Önde pembe bisiklet,
Arkasında ben, mavi.

Islak sahillere vardık..
Yalın ayak suya daldık.
Siyah bir köpek gördük,
Sırtına el sürdük.
Dört beyaz adam bulduk,
Ne iş yaptıklarını sorduk.
Baktıkları yere baktık..
Ufukları seyre daldık.

Özgürlüğe sürdük bisikletleri..
Önde pembe bisiklet,
Arkasında ben, mavi.

(Bir zamanlar mavi bir bisikletim vardı.. Artık yok. Ama en sevdiğim sayı, hala 124)

e.p

2 Aralık 2013 Pazartesi

Kanguru

bilmiyorum
demeyi
bilmiyorken hiç kimse
suratımıza çarptı
kesesinden çıkarıp
zıplaya zıplaya geçiyorken çukuru
bilgeliğini haykırdı
kızıl kanguru

(Avrupalılar, Avustralya'ya ya ilk kez adım attıklarında sağa sola dolanırken Aborjin ahalisinden yardım alıyorlar el kol tarifiyle vs.
Derken karşılarına zıplayan bir hayvan çıkıveriyor, ilk kez gördüğü hayvanı merak ediyor Avrupalı ve tarifle soruyor; "Bunun adı nedir?" gibisinden..
Gariban Aborjin kendi dilinde cevap veriyor: "Kanguru." Yani: "Bilmiyorum."

"İlim üç türlüdür; açıklayıcı bir kitap, eskiden beri gelen güzel bir adet ve 'Bilmiyorum.' diyebilmek."
-Hadis-i Şerif-  )

e.p