Hani o namazdan sonra tespih dağıtma heyecenı yok mu o.
İşte o başka hiçbir şeye benzemiyor.
Hani o "Aa tespihin yok mu? Hiç merak etme, baksana tam koçanın yanındayım. Herkese yeter herkese." bakışı.
Ve boş safı doldurma kompleksinde "Bak aslında ben de geçebilirim bir ön safa ama senin yapmanı istiyorum." manasına gelen sırt sıvazlama seramonisi.
Peki ya Yeşil Cami İmamı'nın Sagopa Kajmer'e olan benzerliğine ne demeli.
Tespihattan sonra "Ben hüsrana komşuyum." diyerekten pesimizme başlayacak diye kuşkuya düşüyorum içten içe.
Ve Ot Pazarı Camii İmamı öyle bir okuyor ki, insanın gözünden yaş akar mazallah.
Ve tabi maşallah.
Evet, çok cami gezdim şu sıra.
Sanırım "Karahisar'da Külliyeler ve İmaret Kültürü" adlı yazım pek yakında.
Ya da Afyon beni delirtiyordur kim bilir?
Belki de çoktan delirtmiştir kim bilir?
Doktorum nerde?
Ve bu arada Afyon demişken; gün gelecek bu şehir çok modern, çok şık bir Avrupa kenti olacak.
Ama biz çok çok uzaklarda olacağız.
Öyle ya, kim bin yıl yaşayacağını garanti edebilir ki?
Bugünlük bu kadar, esen kalın.
(İmaret Günlüğü)
e.p
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder