7 Ağustos 2012 Salı

Havadan sudan konuşurken, amca siyasetin içine çekti beni.
Anlattı, anlattı..
-Suriye'ye savaş aççekler, orayı da zaptetçekler. Bak zamanında nasıl alıvedile Kıbrıs'ı.
-Hepsini almadılar ki amcacım, yarısını. Yarısı bizim.
-E yeter (Senin mütevazılığına kurban :) )

Ve yine 0-5 yaş arası bir çocuk, ayağı takılarak yüzüstü yere kapaklandı, elindekiler etrafa saçıldı. Kolundan tutup kaldırırken baba, ağlamsıyla ortalığı inleten çocuğunu; aynı teşhisi koydu:
- Bi şey yok, bi şey yok, bi şey yok.

(İmaret Günlüğü)

e.p

3 Ağustos 2012 Cuma

Yer aynı: İmaret.
'Genel kültür' diye bir oluşumu bünyesinde barındırmadığı her halinden belli amcanın biri yanaştı, matrak bir sesle sordu:
- Meraba asker, nerelin?
- Rize amcacığım (bendeki kibarlığa bak)
Eline koz geçmiş gibi sevindi, muhtemelen bütün ahaliyi kahkahaya boğacağını düşünerek ve Laz olduğumu zannederek saatine baktı ve:
- Hee Rize, Laz. Saat onikiyi geçti. Sizin kafa çalışmeyo şimdi, dedi.
Laz olmadığımı, bilinenin aksine tüm Kardeniz'in, tüm Rize'nin Laz olmadığını açıklamaya hiç girişmedim bile.
- Hiç komik değil amca, dedim hararetsizce (evet Laz değilim ama Laz dostlarımın, akrabalarımın ırklarının dalga konusu edilmesine tahammül edemem doğrusu).
Ve işte o anda amcanın yüzünde oluşan ifade öyle böyle değildi. Bir başkaydı bir başka.
Her ne kadar "Okuyon mu?" , "Nerde okuyon?" vb. ile vaziyeti kurtarmak istediyse de beyhudeydi pek tabii.

(İmaret Günlüğü)

e.p

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Hani o namazdan sonra tespih dağıtma heyecenı yok mu o.
İşte o başka hiçbir şeye benzemiyor.
Hani o "Aa tespihin yok mu? Hiç merak etme, baksana tam koçanın yanındayım. Herkese yeter herkese." bakışı.
Ve boş safı doldurma kompleksinde "Bak aslında ben de geçebilirim bir ön safa ama senin yapmanı istiyorum." manasına gelen sırt sıvazlama seramonisi.
Peki ya Yeşil Cami İmamı'nın Sagopa Kajmer'e olan benzerliğine ne demeli.
Tespihattan sonra "Ben hüsrana komşuyum." diyerekten pesimizme başlayacak diye kuşkuya düşüyorum içten içe.
Ve Ot Pazarı Camii İmamı öyle bir okuyor ki, insanın gözünden yaş akar mazallah.
Ve tabi maşallah.

Evet, çok cami gezdim şu sıra.
Sanırım "Karahisar'da Külliyeler ve İmaret Kültürü" adlı yazım pek yakında.
Ya da Afyon beni delirtiyordur kim bilir?
Belki de çoktan delirtmiştir kim bilir?
Doktorum nerde?

Ve bu arada Afyon demişken; gün gelecek bu şehir çok modern, çok şık bir Avrupa kenti olacak.
Ama biz çok çok uzaklarda olacağız.
Öyle ya, kim bin yıl yaşayacağını garanti edebilir ki?

Bugünlük bu kadar, esen kalın.

(İmaret Günlüğü)

e.p