Savaştan sonra ülkeler perişan, şehirler viraneye dönmüş..
Avusturya..
Hükümet bakıyor "Yahu neresinden tutalım da adam edelim memleketi."diye düşünüyor. Karar veremiyor.
Akıllının biri diyor ki: "Halka soralım."
Soruyorlar da.
Halkın cevabı şu: "Önce opera binalarını onarın."
Çünkü;
Mozart öldükten sonra, eşi gidiyor Danimarkalı bir diplomatla evleniyor.
Diplomat ölmeden önce şunu rica ediyor: "Mezar taşıma 'Mozart'ın eşinin ikinci kocası' yazın."
İşte bunlar Avrupa'nın sanata bakış açısı.
Bizim sanata bakış açımız: Sertaç Ortaç.
Çünkü bizim memlekette en güzel sesi(Obez Türkiye), en yetenekli kişiyi(Yeteneksizsiniz Türkiye), en iyi filmi(Antalya Altın Portakal Film Kasası) Hulia Avshar seçiyor..
Merak ettiğim; bunları hangi sıfatlarla yapıyor?
Oscar ödüllü bir oyuncu?
Emmy, Grammy ödüllü bir sanatçı?
Derdimiz büyük derdimiz..
Her neyse, bütün bunlara rağmen; Afyon'a kemanı, piyanoyu, viyolonseli, flütü getirenleri bir alkışlayalım hele.
Allah razı olsun.
Kolay değil 12. düzenlenen bir müzik festivali.
Helal olsun. Teşekkürler sonsuz.
Millet Hamamı'nda güzel anlar yaşadık.
'Kuzeyin Kalesi'nin yanı başında.
Hem aşk olsun bize;
Çellist için "Kurt adam kılıklı, Nemrut", piyanist için "Aman ne ukala be." dedik de sonradan hepsini ne kadar da sevdik.
Bir tek flütçüyle eritemedik buzları. Ama o da çok kızgın bakıyordu be..
Ve en çok da kemancıları sevdik.. Oy oy hepsi birbirinden şeker.
Daniel; güzel adamsın vesselam. Şirin adamsın vesselam. Kemanına sağlık.
Düşünsene mesela Daniel eşini dövüyor. Piyanist sevgilisine sövüyor. Ya da çellist yere tükürüyor.
Mümkün değil.
Hayal edilmesi bile zor.
Sanatçı adamdan zarar gelmez demem o ki.
Ne kadar sanat o kadar iyi . Ne kadar sanatçı o kadar iyi bir memleket için.
"Türküleri olan adamın yüreği güzel olur." derler ya, o hesap.
Bu arada.. İmaret Şadırvanı'ndaki o "Ya bunu nasıl yapmışlar?" mevzuu, gerçekten de insanlar abdest alırken dedikodu yapmasınlar diye düşünülmüş olabilir; 'sevgili arkadaşım(arkaaşım) Tuce' haklı olabilir.
İmaret Şadırvanı'nın akustiği, Millet Hamamı'nın akustiğiyle yarışır.. Orada da bir etkinlik düşünülebilir bence.
Çok güzel olur..
Mevzusu geçince geçenlerde yaşadığım hadiseyi anımsadım; şadırvanda, tam benim olduğum yerin karşısında teyzenin biri vir vir vir anlatıyordu..
Her şeyi çok net duydum.
Elimde koz var; yaktım seni hanım teyze!
Oranın akustiği bir harika.
Etkinliğin 13.sü için neden denenmesin; organizatör 'Hüseyn Abee'yle(herkes öyle sesleniyordu) konuşmayı düşünüyorum.
Evet, hepi börtdey Anna.
Yahu nasıl da utandı sahnede doğum gününü kutladılar da.
Yahu sen iyi ki doğmuşsun. İyi ki keman çalmasını öğrenmişsin de taa Prag'lardan gelip bize keman çalmışsın..
Kemanın asaleti sana; senin asaletin kemana.
Var ol, güzel yaşa inşallah Anna. Allah seni hiçbir zaman yaptığın bir beste için "Toplum beni anlamadı." durumuna düşürmesin.
Bir de; bu festival süresince fark ettim ki; ben viyolayı kemandan çok seviyorum.
Ve üzeri güzel insanların güzel imzalarıyla dolu koca bir afişimiz var şimdi.. Ne mutlu bize.
(Afyon 12. Klasik Müzik Festivali Panoraması)
e.p
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder